“Yenidoğan Çetesi” davasında, 22’si tutuklu olmak üzere toplam 47 sanığın yargılanması 4. günde devam ediyor.
Dün gerçekleşen duruşma, Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Şu ana kadar 13 sanığın ifadesi alındı.
Gazeteci Rojda Altıntaş’ın bildirdiğine göre, Kaya Bebeğin avukatının dışında, hayatını kaybeden Michelle Nwando Opara ve Mive Serdarova gibi bebeklerin savunmasını üstlenecek başka bir avukat bulunmamaktadır. Yoğun bakım hemşiresi olan sanık Cansu Akyıldırım, Fırat Sarı‘dan her ay aldığı paraları “motivasyon” amacıyla ekibe dağıttığını savundu. Hemşire Mehtap Sayar ise şu açıklamalarda bulundu: “10 yıldır hemşirelik yapıyorum, ancak maaşlar düşük. Fırat Bey, kıdemli hemşirelere düzenli motivasyon ödemeleri yapardı.”
112 Acil Çağrı Merkezi çalışanlarıyla birlikte hareket ederek, bebek acil hastalarını anlaşmalı özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine göndererek ölümlerine sebep oldukları iddia edilen 22’si tutuklu 47 sanık, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma”, “örgüte üye olma ve yardım etme”, “kamu kurumuna dolandırıcılık”, “sahtecilik”, “ihmal suretiyle ölüme sebep olma” ve başka suçlarla mahkeme önüne çıkarılıyor.
34 sanık daha bekliyor
Son üç gün içinde ifadesi alınan 13 sanığın isimleri ve meslekleri aşağıdaki gibidir:
Hakan Doğukan Taşçı – Hemşire Hasan Basri Gök – Hemşire Deniz Korkmaz – Hemşire Hüseyin Günerhan – Hemşire Hüseyin Gündüz – Ambulans Şoförü Cansu Akyıldırım – Hemşire Çağla Durmuş – Hemşire Damla Atak – Hemşire Rıza Keykubad – Doktor Emine Avcı – Yönetici Mehtap Sayar – Hemşire Fehmi Alperen – 112 Acil Servis Çalışanı Mehmet Halis Başli – Hemşire
Geriye kalan 34 sanığın savunmalarının alınmasına bugün itibariyle devam edilecektir.
Ne olmuştu?
İstanbul’da gerek olmaksızın özel hastanelerde yoğun bakım ünitesine yatırılan 12 bebek, ihmal nedeniyle hayatını kaybetti. Bu durum üzerine Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, bir soruşturma başlattı ve soruşturmayı sürdüren savcı Y.E. makamında tehdit edildi. Olayın medyaya yansıması, kamuoyunda büyük bir tepki yarattı; neticesinde 22’si tutuklu, toplam 47 kişi hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bir iddianame hazırlandı.
İddianamede neler var?
İddianamede, şüpheliler hakkında “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “resmi belgede sahtecilik” gibi suçlardan toplamda 177 yıl 6 aydan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep edildi.
Ölen 10 bebek “maktul”, 5 kişi “müşteki”, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İstanbul İl Müdürlüğü “suçtan zarar gören”, 19 hastane ve sağlık şirketi “malen sorumlu”, 47 kişi de “şüpheli” olarak kaydedilmiştir.
Suç örgütünün lideri olduğu iddia edilen doktor Fırat Sarı’nın, sevk ve idaresini Doktor İlker Gönen ve 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir ile birlikte gerçekleştirdiği belirtiliyor. Bu örgütün temel amacının, devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin doluluğunu sağlamak ve SGK’den yüksek meblağda ödeme almak olduğu ifade edildi.
Sağlık Bakanlığı Müfettişliği tarafından düzenlenen uzman görüşü raporunda, ölen bebeklerin hayatını kaybetmesine neden olan tıbbi eksiklikler tanımlanmıştır. Örnek olarak, bebek A.K.’nın ölümüne ilişkin, solunum sıkıntısı arttığında entübasyonun gecikmesi gibi durumlar belirtilmiştir. Ayrıca, hastanede bulunması gereken Dr. D.E.’nin görevini yerine getirmediği ifade edilmiştir.
6 aylık bebek, doktoru olmayan yenidoğan yoğun bakıma sevk edildi
Raporda, hasta yönetiminin hemşireye bırakıldığına dikkat çekilerek, bebeğin ölümünden Dr. D.E’nin yanı sıra Dr. İ.G. ve hastane yönetiminin de sorumlu olduğu vurgulandı. Ayrıca, 6 aylık bir bebeğin, doktoru olmayan bir yenidoğan yoğun bakımına yönlendirilmesi ve burada hemşirenin müdahalede bulunması gibi durumlardan da bahsedilmektedir. Diğer yandan, kalp masajı yapılan bir hastada, sorumluluk alanında bulunmayan Dr. D.E.’nin olmadığı zaman bazı belgelerin manipüle edildiği ortaya kondu.
Sevk edilmeyen bebek hayatını kaybetti
Raporda, hemşirelerin bebek Ö.H. üzerinde kalp masajı yapıldığı ancak önemli ilaçlardan biri olan adrenalinin, Dr. İ.G. tarafından talimatla engellendiği bilgisi de yer aldı. Buna ek olarak, tedavi gerekliliklerinin yerine getirilmeyerek, gerekli tıbbi müdahale yapılmadan ve ameliyata uygun bir merkeze ulaştırılmadan M.S.’nin hayatını kaybetmesine sebep olunduğu belirtildi.
Dehşete düşüren telefon kayıtları
İddianamede, şüpheliler arasındaki telefon görüşmelerine de yer verildi. Şüpheli doktor Fırat Sarı ile acil tıp teknisyeni Hakan Doğukan Taşçı arasında gerçekleşen bir konuşmada, yoğun bakımda yapılması gereken denetimler hakkında eksiklikler ortaya kondu.
Yenidoğan çetesi içinde yer alan doktor ve hemşirelerin isimleri belirlendi
Reyap Hastanesi’nde görevli bir hemşire olan Mehtap Sayar ile şüpheli Hasan Basri Gök arasında geçen bir diyalogda, bebeklerin tedavisinin uygun olmayan koşullarda yapıldığı ilgili kanıtlar arasında yer aldı. Gök’ün “Mehtap, çocuğu öldür, elli satürasyonlu çocuk mu olur?” demesi, Sayar’ın ise “Öldüreceğim de öldürsem de bir dert biliyorsun yani,” yanıtını vermesi gibi ibret verici ifadeler iddianamede yer aldı.
Sağlık Bakanı Memişoğlu’ndan “yenidoğan çetesi” açıklaması: Cezasızlık algısı oluşturuluyor, böyle bir durum yok
Aileler anlattı
İddianamede, bebeklerini kaybeden ailelerin ifadelerine de yer verildi. H.H., eşinin hamileliği boyunca başka bir hastaneye gittiğini; ancak doğum aniden başladığında farklı bir hastane tercih etmek zorunda kaldıklarını açıkladı. Bu hastanede yenidoğan yoğun bakımında yer olmadığı bilgisini aldıktan sonra, 112 Acil Servis’in kendilerine yardımcı olacağı belirtildi.
“Bebeğimizi kaybettik”
Doktor, eşinin acil müdahale gerektiren durumu için bir iğne yapılması gerektiğini ifade ederken dahi, ilerleyen süreç hakkında kendilerine yeterince bilgi verilmedi. Yaşanan trajik olayın ardından hastaneye vardıklarında bebeklerinin morgda olduğunu öğrenmeleri, yaşadıkları korkunç süreci daha da ağırlaştırdı.
“Yenidoğan çetesi” nasıl tespit edildi?
İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nde, özel hastanelerin denetimi ile ilgili çalışan bir doktorun CİMER aracılığıyla başvurusu sonucu, olayın detayları açığa kavuştu. Bu doktor, yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin kaydıyla ilgili eksiklikleri tespit ederek, durumu hastane yetkililerine aktardı.
Hangi cezalar talep ediliyor?
İddianamede, şüpheli Fırat Sarı ve İlker Gönen için “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “resmi belgede sahtecilik” gibi ağır suçlamalardan toplam 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9 ay hapis cezası istendi. Diğer şüpheliler için de benzer müeyyidelerin öngörüldüğü belirtildi.
İddianame, Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından değerlendirilerek sürecin ilerletilmesine yönelik adımlar atılmaktadır.
Savcı tehdit edilmiştir
Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Y.E., yürüttüğü soruşturma nedeniyle bazı sanıkların tahliye edilmemesi durumunda suikast tehdidiyle karşılaştı. Bunun üzerine başlatılan ayrı bir soruşturma neticesinde 12 şüpheli jandarma ekiplerince gözaltına alındı. 4 kişi serbest bırakılırken, 8 kişiden 5’i tutuklandı, 3’ü içinse adli kontrol kararı verildi.
19 hastane ve sağlık kuruluşu “malen sorumlu” tutulmuştur
Fezlekede, Özel Avrupa Şafak, Özel Bağcılar Medlife, Özel İstanbul Şafak Hastanesi, Silivri Kolan Hastanesi, Özel Reyap İstanbul Hastanesi, Özel Doğa Hospital, Özel Avcılar Hospital, Özel TRG Hospitalist, Akabe Sağlık Tesisleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, Doğamed Sağlık Hizmetleri Sanayi ve Ticaret AŞ, Ekip Sağlık Hizmetleri Ticaret Anonim Şirketi, Güney Hastanesi Sağlık Hizmetleri LTD ŞTİ, Medilife Sağlık Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi, Özel İstanbul Şafak Sağlık Hizmetleri ve Ticaret Anonim Şirketi, Refik Arslan Sağlık Hizmetleri ve Ticaret Anonim Şirketi, Reyap Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketi, Yonca Sağlık Hizmetleri Limited Şirketi, Medisense Sağlık Hizmetleri Şirketi ile GMZ Sağlık Hizmetleri İnş. ve Tur. Ltd. Şti. “malen sorumlu” olarak belirtilmiştir.